Maliyetleri hızla düşmeye devam eden yenilenebilir enerjinin artan payı ve getirdiği fırsatlar ile daha verimli işleyen küresel enerji sistemi, hızla yeni bir dönüşüm sürecine girdi. Türkiye de son yıllarda yaptığı yatırımların miktarı ve bunları gerçekleştirirken yakaladığı rekabetçi maliyetleriyle küresel seviyede devam eden bu dönüşüm içerisinde adı daha fazla duyulan bir ülke haline geldi.
Enerji dönüşümünün, enerjinin başlıca üreticisi ve tüketicisi konumunda olan özel sektör açısından hayati bir önemi var. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de özel sektör üretim, dağıtım, ticaret, tüketim ve finansman aşamalarında enerji değer zincirinin her noktasında belirleyici konumda bulunuyor. Örneğin, yenilenebilir enerji maliyetlerinde bugüne dek yaşanan olumlu gelişme esas olarak özel sektör öncülüğünde gerçekleşti. Bu gelişimin sürdürülmesi elbette dönüşüm açısından kritik önem taşıyor. Ancak, enerji dönüşümünün tüm unsurlarıyla hayata geçebilmesi için özel sektörün aktif olduğu tüm alanların kapsanması gerekiyor. Bunun önemi, üreticiden tüketiciye giden tek yönlü geleneksel enerji sistemi devrim niteliğinde dönüşümler yaşadıkça, özel sektörün rollerinin farklılaşması ve büyümesiyle birlikte, daha da artıyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak için, özel sektörün bu yeni rolleri ve sorumlulukları üstlenmeye bugünden hazırlanması gerekiyor.