Sistem Esnekliğini Artırmak İçin Gereken Seçeneklerin Maliyet ve Faydaları

Sistem Esnekliğini Artırmak İçin Gereken Seçeneklerin Maliyet ve Faydaları

2018 sonu itibarıyla Türkiye’de kurulu bulunan, toplamda 5 gigavattan (GW) fazla fotovoltaik (PV) ve yaklaşık 7 GW kara üstü (onshore) rüzgâr enerjisi kapasitesi ülkenin toplam kurulu elektrik üretim kapasitesinin yaklaşık %14’ünü oluşturmaktadır. Güneş ve kara üstü rüzgâr türbinlerinin toplam elektrik üretimi 2018 yılında Türkiye’nin toplam yıllık elektrik talebinin %10’undan biraz azını karşılamıştır. SHURA’nın şebeke çalışmasına göre planlanan rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesinin 2026’ya kadar üç katına, yani 60 GW’a çıkarılması mümkün. Bu da günümüze oranla güneş ve rüzgar payını günümüzdeki seviyenin üç katına, yani %30 seviyesine çıkaracaktır. Ancak bu büyüklükteki bir kapasitenin entegre edilmesinin, örneğin daha esnek kömür santralleri, talep tarafı katılımı ya da enerji depolama gibi seçeneklerin devreye sokulmasıyla daha esnek bir enerji sistemi gerektirmekte.

Seçilen esneklik seçenekleri portföyünün toplam ek maliyeti MWh başına 1,7 Euro ile 3,4 Euro gibi yüksek bir düzey, yani 2026 sistem LCOE’sinin %4,5’i ile %8,9’u arasında değişmektedir. Ekde edilen toplam fayda ise MWh başına 1,3 Euro ile 1,5 Euro, yani sistem LCOE’sinin %3,5’i ile %4,0’ü arasında değişmekte. Bu esneklik seçeneklerini sisteme kazandırmak için, farklı gereksinimlerinin yanı sıra optimum maliyetli sistem esnekliğine ulaşılmasını mümkün kılan bir piyasa tasarımını da göz önünde bulunduran politika mekanizmaları gerekecek.

Bu çalışmanın sonuçlarından hareketle Türkiye’deki enerji planlamacılarına, şebeke operatörlerine, piyasa düzenleyecilerine ve enerji sektörünün değerlendirmesine sunulmak üzere şu beş tavsiye belirlenmiştir:

  1. Arz-talep dengesini sağlamak ve sistemin esnekliğini artırmak üzere, coğrafi açıdan ayrıntılı bir strateji temelinde rüzgâr ve güneş enerjisine yönelik kapsamlı bir şebeke entegrasyon planı hazırlanması,
  2. Mevcut esneklik seçeneklerinin kullanılmasını ve yeni seçeneklere yatırım yapılmasını yeterli düzeyde teşvik etmek üzere düzenleyici bir çerçeve oluşturulması ve esnekliğin değerini yansıtan destekleyici politika mekanizmaları geliştirilmesi,
  3. Artan sistem esnekliği gereksinimlerine hızlı yanıt verilmesini sağlayabilecek düşük maliyetli erken fırsatlar değerlendirilmesi,
  4. Sahip olduğu avantajlar göz önünde bulundurularak, talep tarafı katılım ile ilişkili engellerin belirlenmesi ve aşılması,
  5. Batarya depolamanın, daha yüksek rüzgâr ve güneş enerjisi paylarına ulaşılmasında farklı teknolojiler için oynayabileceği rolü ve değerini ayrıntılı bir şekilde analiz ederek, bu esneklik seçeneğine ilişkin bir plan hazırlanması.

Nisan 2019

Related Posts